Arama Sonuçları

Bulgaristan’da Tanrıça Tyche’ye Ait Mermer Heykel Başı Bulundu

Yunan tanrıçası Tyche'nin titizlikle işlenmiş mermer başı, günümüzde Bulgaristan'ın Filibe kenti olan Philippopolis antik kentinde keşfedildi. Piskopos Bazilikası'ndaki kazılar sırasında ortaya çıkarılan bu çarpıcı eser, kazı ekibine liderlik eden arkeolog Lyubomir Merdzhanov tarafından “olağanüstü bir buluntu” olarak tanımlandı.

3600 Yıllık Nebra Gökyüzü Diski Nasıl Yapıldı?

3600 yıldan daha eski olan Nebra Gök Diski, uluslararası düzeyde eşsiz bir buluntudur ve 2013 yılından bu yana UNESCO “Dünya Belleği” kayıtlarında yer almaktadır. En iyi araştırılmış arkeolojik nesnelerden biri olarak kabul edilebilir, ancak nesnenin üretim sürecine ilişkin soru henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamıştır.

Danimarka’ya Kaçırılmış Tarihi Eserler Ülkemize Geri Dönüyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yoğun çalışmaları ve diplomatik girişimleri sonucunda, Burdur Boubon Antik Kenti’nden yaklaşık 60 yıl önce kaçırılan Septimius Severus’a ait heykel başı ile Pisidia Bölgesi’ne ait Düver pişmiş toprak levhaları, ait olduğu topraklara, ülkemize dönüyor.

Polis Operasyonuyla Yakalanan Olağanüstü Etrüsk Eserleri

İtalyan yetkililer, İtalya'nın orta kesimindeki Umbria bölgesinde, Perugia yakınlarındaki Città della Pieve kasabasında bulunan tek bir mezardan yağmalanan istisnai bir grup Etrüsk vazosu, lahit ve mezar eşyası ele geçirdi. Bulunan objeler arasında sekiz ostotek, iki lahit ve MÖ 3. yüzyılın son çeyreğine tarihlenen 50'den fazla mezar eşyasından oluşan zengin bir eser grubu bulunmaktadır.

Balıkçılığın En Eski Tasvirleri Keşfedildi

Ren Nehri kıyısındaki Gönnersdorf Buzul Çağı kamp alanı, erken dönem balıkçılık uygulamalarına yeni bir ışık tutan çığır açıcı bir keşfi ortaya çıkardı. Yeni görüntüleme yöntemleri, araştırmacıların antik şist plakalar üzerindeki karmaşık balık gravürlerini, balık ağları veya tuzakların tasvirleri olarak yorumlanan ızgara benzeri desenlerle birlikte görmelerini sağladı.

Antik Pişmiş Toprak Figürinlerdeki Parmak İzleri

Oxford Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Leonie Hoff tarafından yapılan ve Oxford Journal of Archaeology'de yayınlanan yeni bir ön çalışma, pişmiş toprak figürinler üzerinde bırakılan antik parmak izlerinin, onları yapanların yaşını ve cinsiyetini nasıl ortaya çıkardığına dair fikir veriyor.

Sicilya Açıklarında Onlarca Amphora Yüklü Batık Bulundu

Sicilya açıklarındaki antik bir gemi enkazı alanında, İngiliz sularında daha sık rastlanan bir türe ait düzinelerce amphora keşfedildi. Enkazın yaşı 2100 ila 1900 yıl arasında değişiyor ve büyük oranda Richborough 527 tipi amphora içeriyor; bu gemide bulunan amphoralar adını İngiltere'nin güneyindeki Richborough bölgesinden alıyor.

161 Milyon Yıllık Bir 'Dev' Kurbağa Fosili Bulundu

Arjantinli ve Çinli bilim insanlarından oluşan bir ekip, Arjantin'in Patagonya bölgesinde dinozor fosilleri ararken, bunun yerine başka bir şey buldu: bir kumtaşı levhası içinde korunmuş bir iribaşın kafatası ve omurgasının parçaları. Daha da şaşırtıcı olanı, amfibi fosilinin 161 milyon yaşında olduğu ve bilinen en eski kurbağa yavrusu rekorunu yaklaşık 20 milyon yıl kırdığı ortaya çıktı.

Sessizlik Kuleleri

İnsanlar binlerce yıldır ölülerini gömüyorlar, ancak cesetleri dönüştürmemize yardımcı olması için doğadan yararlandığımız tek yol bu değil. Tibet'te yırtıcı kuşlar Gökyüzü Gömüleri'nde önemli bir rol oynar ve İran gibi başka yerlerde, etobur kuşların beslenebilmesi için cesetlerin yerleştirildiği bir yer olan Sessizlik Kuleleri'nin inşa edildiği görülmektedir.

Avrupa'da Bilinen En Eski Cam Fırını Keşfedildi

Kuzey İtalya'daki Frattesina bölgesinde bir Geç Tunç Çağı cam yapım fırını ve binlerce canlı, çok renkli boncuk ortaya çıkarıldı. Kilden bir fırın, cam işleme aletleri ve cam objelerden oluşan kalıntılar 3 bin yıl öncesine tarihleniyor ve bu da burayı Avrupa'da bilinen en eski cam üretim alanı yapıyor.

İsveç’de 12 Bin Yıllık Yerleşim Alanı Keşfedildi

İsveç'in Trelleborg kenti dışındaki Dalköpinge'de yeni bir ıslahevinin inşa edileceği alanda yapılan geniş çaplı arkeolojik araştırmada, Tunç Çağından kalma seçkin bir kadının zengin eşyalar ile donatılmış mezarı da dahil olmak üzere 12 bin yıl öncesine ait yerleşim kanıtları ortaya çıkarıldı.

Azerbaycan’da Dünyanın En Eski Masa Oyunlarından Biri Bulundu

Azerbaycan'da yapılan yeni bir arkeolojik keşif, 4 bin yıllık bir masa oyununun kökenine dair tartışmaları alevlendirdi. Uzun süredir Mısır kökenli olduğu düşünülen “Hounds and Jackals” (Tazılar ve Çakallar) ya da bilinen adıyla “58 Delik” oyununun, aslında güneybatı Asya'dan yayıldığı öne sürülüyor.

Elazığ’da Bir Tarlada Tesadüfen 84 Metrekarelik Mozaik Bulundu

Elazığ’da bir tarla sahibinin fidan dikmek için çukur açarken tesadüfen bulduğu, Roma ile Erken Bizans Dönemine ait olduğu değerlendirilen 84 metrekarelik tek parça taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı. Üzerinde onlarca hayvan, ağaç ve bitki türleri tasvir edilen mozaiğin, büyüklüğü, bordürler ve geometrik desenleriyle Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığı değerlendiriliyor.

2500 Yıllık Tunç Kline Yurda Geri Döndü

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uluslararası alanda yürüttüğü kararlı girişimler ve başarılı iş birliği sayesinde, MÖ 530 yılına tarihlenen nadir tunç kline (sedir) J. Paul Getty Müzesi’nden ülkemize iadesi sağlandı.

14 Tarihi Eserimiz Daha Ana Vatanına Dönüyor

Türkiye, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan, yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışma yapılan Burdur'daki Boubon Antik Kenti kökenli 2 tunç heykel başı ve anıtsal boyutlarda 1 tunç kadın heykelinin yanı sıra 1 mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait 2 hançerin de aralarında olduğu 14 arkeolojik ve etnografik eseri daha ana vatanına kazandırdı.

Neandertaller Buzul Çağında Hayatta Kalmak İçin Hangi Yiyecekleri Yiyorlardı?

Neandertaller ve diğer tarih öncesi insanların menüsünde sadece alevde kızartılmış mamut artıkları yoktu. Çok sayıda kanıt, Neandertallerin ete düşkün olduğunu, ama aynı zamanda iyi deniz ürünlerinin ve hatta vejetaryen yemeklerin de değerini bildiklerini gösteriyor. Hatta bazı popülasyonlar tamamen bitki temelli besleniyordu.

X-Işını Tarihlemesi Torino Kefeni Hakkında Daha Fazla Heyecan Yarattı

Torino Kefeni'nin gizemi devam ediyor; yüzyıllardır bilim insanlarının, tarihçilerin ve inananların kafasını kurcalayan bir keten bez parçası. Geçtiğimiz günlerde, İtalyan araştırmacılardan oluşan bir ekip, bazılarının İsa Mesih'in kefeni olduğunu iddia ettiği bu antik kalıntıya bir kez daha bakarak ortalığı karıştırmaya karar verdi. Araştırmacılar, bu keten parçasının aslında 2 bin yıllık olduğunu ve İsa'nın zamanına kadar uzandığını iddia ederek yangına daha fazla körükle gittiler.

İki Yeni Pompeii Kurbanı Madeni Paralar ve Mücevherlerle Bulundu

Antik Pompeii'de bulunan iki iskeletin keşfi, araştırmacıların MS 79 yılında Vezüv'ün patlaması sırasında hayatını kaybedenlerin panik içindeki son anlarını yeniden inşa etmelerini sağladı. Genç bir erkek ve orta yaşlı bir kadın olarak tanımlanan çiftin, hızla ilerleyen kavurucu volkanik gaz akımı tarafından yok edilmeden önce sığındıkları bir odada sıkışıp kaldıkları anlaşılıyor.

Büyük Türk’ün Anası: Mara Brankoviç

Mara Brankoviç 1417-1420 yılları arasında muhtemelen 1418’de bugün Kosova’nın önemli şehirlerinden biri olan Vuçitrin’de doğar. Babası Sırp Kralı Curac (Djuradj) Brankoviç. Batılılar Jorj veya George, Yunanlılar Yorgo demişler. Annesi Bizans imparatorlarından Johannes VI. Kantakuzenos’un büyük kızı İrene. Sırpça Jerina. Ailenin en büyük çocuğu olan Mara’ya babaannesinin ismi verilir. Todor, Grgur, Katharina-Kantakuzina, Stefan ve Lazar adında beş kardeşi daha vardır.

Tunç Çağı Eserlerinde Bitki Liflerinden Bağlar Bulundu

İskoçya'nın Highlands bölgesinde Inverness yakınlarındaki bir sahil kasabası olan Rosemarkie'de keşfedilen Tunç Çağı eserlerinde yapılan kazı ve analizler, tunç bilezik ve kolyelerin arasına dolanmış nadir organik bitki kalıntılarını ortaya çıkardı. Eserler yaklaşık MÖ 1000 yıllarına tarihleniyor.

38 Milyon Yıllık Birbirine Dolanmış Yılan Fosilleri Keşfedildi

Birbirine dolanmış halde bulunan dört yılan, yılan evrimi anlayışımıza yeni bir ışık tutuyor. Yepyeni bir türü temsil eden bu örnekler yaklaşık 38 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış olup boa ve pitonların nasıl evrimleştiğini açıklamaya yardımcı olabilir.

Bulgaristan’da Gümüş Bir Muska Bulundu

Yunanca yazılı küçük bir gümüş levhanın Bulgaristan'da şimdiye kadar keşfedilen en eski Hıristiyan eseri olduğu ortaya çıktı. Muska, 2. yüzyılın ikinci yarısı ya da 3. yüzyılın başlarına tarihleniyor ve İsa'dan ilk kez bahsedilmesini, ilk haç işaretini ve baş melekler Cebrail ve Mikail'e ilk atıfları içeriyor.

Mayalara Ait Gizemli Bir Yapı Keşfedildi

Araştırmacılar Meksika'da bir Maya top sahasının altında gizemli bir antik yapı buldu. Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü'nden (INAH) yapılan açıklamaya göre, Campeche eyaletinde bulunan bu kalıntılar, bölgede yapılan bir araştırma sırasında yapılan çok sayıda keşif arasında yer alıyor.

Su Atındaki Roma Villası Restore Edildi

Napoli Körfezi'nin kuzeybatı kıyısındaki Baiae Batık Arkeoloji Parkı'nda bulunan Roma dönemine ait lüks bir villanın çok renkli mermer zemini su altında restore ediliyor. Mermer mozaik, villanın kabul salonunun ve kavisli ön giriş sundurmasının (protiro) zeminini kaplıyordu.

Pergamon Kayalık Kutsal Alanı

Antik dönemde bir metropol olan Pergamon’un bugünkü ziyaretçileri, kent tarihinin her bir evresinden kutsal alanları görebilirler. Kentin aşağısındaki düzlük alanda antik çağda da ünlü Asklepeion ve Kızıl Avlu adıyla da bildiğimiz Mısırlı tanrılar onuruna inşa edilmiş kutsal alan bulunur. Akropoliste (yukarı şehir) büyük sunağın temelleri, kent tanrıçası Athena’nın kutsal alanı ve bir kısmı restore edildiğinden uzak mesafeden de görülebilen Traian Tapınağı (Traianeum) yer alır. Uzun zamandır bilinen ve kentin önemli noktalarında duran bu kutsal alanlar, kendilerini anıtsal mimarileri ile gösteriyorlardı.

Azerbaycan'da 3500 Yıllık Ritüel Masası Ortaya Çıkarıldı

Catania Üniversitesi'nden arkeologlar, Azerbaycan'ın Agstafa bölgesinde yer alan antik Tava-Tepe yerleşiminde çığır açan bir keşifte bulundu. Geç Tunç Çağına tarihlenen 3500 yıllık bu yerleşimde, seramik sofra takımlarıyla birlikte son derece iyi korunmuş ve kendine özgü bir ritüel masası hala yerinde durmakta olup, bir zamanlar bu bölgeden geçen göçebe toplulukların gelenekleri ve günlük yaşamları hakkında yeni bilgiler sunmaktadır.

3 Bin Yıllık At Figürü Restore Edildi

Britanya'nın belki de en eski dev tebeşir figürü olan ikonik Uffington Beyaz Atı, küçülmeye ve incelmeye başladıktan sonra çok ihtiyaç duyduğu bakıma kavuştu. Restorasyon çalışmaları antik atı canlandırarak yeniden kilo almasını ve eski ihtişamına dönmesini sağladı.

Kapının Bekçisi

Hatay il merkezinin doğu – kuzeydoğusunda, Reyhanlı ilçesinin 17–18 kilometre batısında, Asi Nehri'nin 1,5 kilometre doğusunda yer ala Tell Tayinat Höyüğü’nde, Toronto Üniversitesi Tayinat Arkeoloji Projesi tarafından yürütülen geçmiş dönem kazılarda, güneydoğudaki Neo-Hitit Patina Krallığı’nın başkenti Kunulua sitadeline olan bağlantıyı sağlayan anıtsal bir kapı kompleksi açığa çıkarılmıştır.

Anadolu’nun İlk Madencileri

Çorum ilinin Bayat ilçesine bağlı Derekutuğun Anadolu’nun kültür tarihi ve özellikle madencilik tarihi açısından büyük önem taşıyor. Yapılan Karbon-14 (C-14) analizleri, Derekutuğun’da günümüzden 6 bin 500 yıl önce de galeriler açılarak nabit bakır çıkarıldığını ortaya koydu.

Sicilya’daki Nekropolde Benzersiz Bir Urne Kabı Keşfedildi

Yeni Palermo-Catania-Messina demiryolu bağlantısı inşaat projesinin bir parçası olarak, çalışmalardan sorumlu Italferr şirketi tarafından Sicilya adasındaki Palomba-Catenanuova bölümünde, Dittaino Nehri üzerindeki bir tepede keşfedilen geniş bir Roma yerleşiminin ayrıntılarını ortaya çıkaran önemli bir arkeolojik keşif gerçekleştirildi.

Antik Kanalizasyon Kazısında Hermes Heykeli Bulundu

Bulgaristan'ın güneybatısındaki Petrich yakınlarındaki Heraclea Sintica antik bölgesinde Roma dönemine ait bir kanalizasyon kazısı yapan arkeologlar, Hermes'in büyük bir mermer heykelini keşfettiler. Heykel 2 metre yüksekliğinde ve sadece elleri eksik olmak üzere neredeyse eksiksiz olarak olağanüstü durumdadır. Bu, Heraclea Sintica'da şimdiye kadar bulunan tek eksiksiz Roma heykeli ve kazı lideri Dr. Lyudmil Vagalinski, bunun tüm Bulgaristan'daki en iyi korunmuş Roma heykeli olabileceğine inanıyor.

Tunç Çağı Balta ve Mücevherler Bulundu

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'ın yaklaşık 40 kilometre kuzeybatısındaki Kuzey Bohemya'da yer alan Budyně nad Ohří'de Tunç Çağı'na ait silah ve mücevherlerden oluşan eserler keşfedildi. Uzmanlar halen eserleri analiz ediyor, ancak objelerin tasarım tarzı onları Orta Tunç Çağı'na, yaklaşık 3500 yıl öncesine tarihliyor. Baltalardan biri diğer parçalardan daha eski; Erken Tunç Çağı'na (MÖ 2000-1500) tarihleniyor.

Sıra Dışı Bir Ritüel Kaplumbağalı Gömü

Mezarlar, arkeolojinin en önemli buluntu gruplarından birini oluştururlar ve eski insan toplumlarının ölü gömme gelenekleri, inanç sistemleri ve gömü ritüelleri hakkında oldukça detaylı bilgi elde edilmesini sağlarlar. Mezarlar, yalnızca ölüme dayalı algılayışı değil aynı zamanda toplumların kültürel ve sosyoekonomik yapıları ile yaşam biçimleri hakkında da bilgi sağlayan önemli veri kaynaklarından birini oluştururlar.

İlginç Dairesel Taş Yapıların Üzerinde Yanmış Çocuk Kemikleri Keşfedildi

Norveç'in güneydoğusundaki Fredrikstad yakınlarında, merkezinde yakılmış kemik kalıntıları bulunan 41 dairesel taş yapıdan oluşan antik bir mezarlık ortaya çıkarıldı. Mezarların büyük çoğunluğu, 30'dan fazlası, üç ila altı yaş arasındaki bebek ve çocukların yanmış kemiklerini içeriyordu. Çocuk mezarları MÖ 800 ila 400 yılları arasına, Erken İskandinav Tunç Çağı ve Roma Öncesi Demir Çağına tarihlenmektedir.

Mısır’da Eşsiz Keşif: 33 Greko-Romen Aile Mezarı Bulundu

Batı Asvan'daki Mısır-İtalyan Ekibi (EIMAWA) arkeologları, Asvan'ın batısında Ağa Han Türbesi yakınlarındaki kayalık bir tepenin yamacında 33 Greko-Romen aile mezarı keşfetti. MÖ 6. yüzyıl ile MS 2. yüzyıl arasına tarihlenen ve mumyalanmış kalıntılar içeren mezarlar, Asvan'ın orta sınıfında o döneme ait ölüm ve hastalıklara yeni bir ışık tutmayı vaat ediyor.

Akdeniz’de 3300 Yıllık Gemi Enkazı Keşfedildi

Akdeniz tabanında çarpıcı bir keşif yapıldı: 3300-3400 yıl öncesine ait, yüzlerce sağlam kargosu ile 1,8 kilometre gibi olağanüstü derinlikte bir gemi batığı bulundu. Kargo, İsrail yakınlarındaki açık deniz sahalarında faaliyet gösteren bir E&P doğal gaz şirketi olan Energean tarafından yürütülen rutin bir araştırma sırasında ortaya çıkarıldı. İçindekiler İsrail Eski Eserler Kurumu tarafından Geç Tunç Çağı Kenan depolama kapları olarak tanımlanmıştır.

2 Bin Yıllık Mezarda Dünyanın En Eski Şarabı Bulundu

İspanya'nın Carmona kentinde 2 bin yıllık bir Roma mezarının keşfi önemli bir arkeolojik bulguya yol açtı. Mezarın içinde, eski bir cenaze töreninin parçası olan cam bir cenaze kabının içindeki bir sıvıya batırılmış bir erkeğe ait iskelet kalıntıları bulundu. Bu sıvı zamanla kırmızımsı bir renk almış ve MS 1. yüzyıldan beri şaşırtıcı bir şekilde korunmuştur.

Çatalhöyük’te Değişen Yorumlamalar Ana Tanrıça

Günümüzden yaklaşık 9 bin sene önce Neolitik dediğimiz Yeni Taş Devri’nde, bir grup yaratıcı insan, üst üste dizelenmiş, yalnızca çatısından girişi sağlanabilen evlerden oluşan geniş bir köyde bir araya gelmiştir. Bu köye günümüzde, iki büyük höyükten oluşan Çatalhöyük diyoruz.

Minos Uygarlığına Ait Benzeri Görülmemiş Dairesel Bir Yapı Keşfedildi

Girit'te yeni bir havaalanı inşaatı, arkeolojik kayıtlarda benzersiz olan Minos döneminden kalma anıtsal bir dairesel yapıyı ortaya çıkardı. Yeni uluslararası havalimanının radar sisteminin kurulacağı Kastelli kasabasının kuzeybatısındaki Papoura Tepesi'ni temizleyen hafriyatçılar bu yapıyı ortaya çıkardı. Zirvenin neredeyse tamamını kaplayan Tunç Çağı'na ait benzeri görülmemiş dairesel bir anıtın keşfi büyük heyecan yarattı.

Hititlerde Din

Hitit metinlerinde Hatti Ülkesinden “Bin Tanrılı Ülke” olarak söz edilir. Metinlerdeki uzun tanrı listeleri bu ifadenin pek de abartılı olmadığını gösterir. Bu bin tanrı içinde Pala, Luwi, Hurri ülkelerinin tanrıları, Hitit öncesi Anadolu’sunun Hatti tanrıları, Yukarı Mezopotamya ve Kuzey Suriye tanrıları yer almaktadır.

Büyük İskender’in Ordusundan Bir Komutanın Mezarı: Naip Tümülüsü

Tekirdağ’ın yaklaşık 15 kilometre güneybatısında, Ganos Dağı’nın (son yıllarda, Işıklar Dağı) alçak kuzeydoğu yamaçlarında yer alan Naip tümülüsü, definecilerin yarattığı tehdit üzerine 1984-1985 kış aylarında bir kurtarma kazısına sahne olmuştur. Tekirdağ Arkeoloji Müzesi tarafından gerçekleştirilen kurtarma kazısı sonucunda el değmemiş bir oda mezara ulaşılmış ve mezar eşyaları müzeye alınmıştır. Buluntuların çoğunluğu, Tekirdağ Arkeoloji Müzesi’nde mezar odasının boyutlarında yapılan bir cam model içerisinde sergilenmektedir.

Pompeii’den Muhteşem Keşif Haberleri

Pompeii'nin Regio IX mahallesindeki Insula 10'da devam eden kazılarda, duvarları alışılmadık ve büyüleyici gök mavisiyle fresklenmiş bir oda ortaya çıkarıldı. Bu renk, Pompeii'nin geniş fresk yelpazesinde nadiren bulunur. Bulunduğunda ise büyük önem taşıyan mekânlarda yer almıştır.

Üç Kültürün Buluştuğu Bölge Beydağları

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi adına sürdürülen Beydağları Yüzey Araştırmaları projesi ile Batı Antalya’yı çevreleyen Beydağları’nda Trebenna, Neapolis, Kelbessos, Typalia, Kitanaura ve Mnara gibi kent ölçekli yerleşimler ile birlikte köy ve irili ufaklı birçok çiftlik/işlik tespit edilerek arkeoloji dünyasına kazandırılmıştır.

Almanya’da Zengin Hediyelerle Donatılmış 6800 Yıllık Bir Mezar Keşfedildi

Almanya'nın Eichendorf belediyesine bağlı Exing'de yeni bir yerleşim alanı için yapılan inşaat çalışmaları, Orta Neolitik döneme ait dikkat çekici bir mezarı ortaya çıkardı. Bölge arkeoloğu Dr. Florian Eibl, mezarı MÖ 4800 yıllarına tarihlendirdi ve oldukça ilginç bir mezar eşyası koleksiyonuna sahip.

Ağlayan Kadınlar Lahdi

Mateme bürünmüş, ağlayan kadınlar ve her kadının yüzünde acı bir ifade… Ölünün arkasından yas tutan bu kadınlar, lahdin sahibinin akrabaları mı, yoksa haremini dolduran kadınlarından bazıları mı? Bu kadınların lahdin içinde yatan kişiyle bağlantısı ne? Bir ihtimal daha… Acaba bu gizemli kadınlar güçlü bir geleneğin devam ettiricileri olan, “para karşılığı tutulan ağlayıcı kadınlar” mı?

Koloni Kentinden İmparatorluk Başkentine İstanbul

Kronik yazarı Eusebios’u dikkate alırsak, İstanbul (Byzantion) MÖ 660 yılında, yani günümüzden yaklaşık 2668 yıl önce kurulmuştu. Ancak Antik Çağ kolonilerinin ya da kent-devletlerinin kuruluş tarihleri kesinlikten uzaktır. Yine de başka tarihsel ve arkeolojik veriler ile birlikte dikkate alındığında, Byzantion’un bir koloni olarak kuruluşunu MÖ 7. yüzyıl içine yerleştirmek yanlış olmayacaktır.

Altıkulaç Lahti

Persler, 547/6 sonrası Anadolu’yu tamamen hakimiyetleri altına aldıktan sonra, kendilerine bağlı olan toprakları satraplık merkezlerine ayırarak yönetmeye başlamışlardır. Persli yöneticiler hakimiyetleri altında bulunan halkları, örf, adet ve inançlarına saygı göstererek yönetmişlerdir.

Çin’de İşkenceyle Öldürülmüş Bireylere Ait 2 Bin Yıllık Mezar Bulundu

Oldukça benzer yaralanmalar sergileyen iki antik iskeletin keşfi ilgi çekici bir arkeolojik bulgudur. Günümüzden 2 bin yıl önce yaşamış olan ve birbiriyle ilgisi olmayan bu bireylerin her ikisinin de alt bacak kemiklerinin yaklaşık beşte biri eksikti ve kemik kaybının uzunluğu santimetreye kadar eşleşiyordu. Bu tuhaf tesadüf, bir olay yeri incelemesini andıran şaşırtıcı bir gizem sunduğundan araştırmacıların ilgisini çekmiştir.

Çağlar Boyunca Boncuk

Her kültürde var olan, bölgeden bölgeye, toplumdan topluma değişen zevk ve teknoloji ile çeşitlilik gösteren boncuklar, kimi zaman dinsel bir anlam taşırken, kimi zaman süslenme amacıyla kullanılmış, kimi zaman da zenginliği, gücü ve dolayısıyla da sosyal statüyü ve belli bir sosyal gruba aidiyeti göstermiştir.

Arnavutluk'ta Kapalı Havuzlu Roma Villası Bulundu

Arnavutluk'un Dıraç kentinde yapılan bir kazıda, kapalı bir dalma havuzuna sahip bir Roma villasının kalıntıları ortaya çıkarıldı. Bu, Arnavutluk'ta keşfedilen türünün ilk örneği. Villa imparatorluk döneminde, yani MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında inşa edilmiş ve modifiye edilmiştir. Sitedeki faaliyetin zirvesi MS 1.-2. yüzyılda gerçekleşmiş gibi görünmektedir.

İtalya'da 2700 Yıllık Demir Çağı Nekropolü Bulundu

Yaklaşan bir elektrik santrali inşaatı projesi öncesinde başlatılan kazılar sırasında arkeologlar, İtalya'nın Napoli kentinin yaklaşık 50 kilometre kuzeydoğusunda 2700 yıllık bir nekropol ortaya çıkardı. Bu büyüleyici keşif, inşaat alanındaki arkeolojik çalışmaları yöneten Caserta ve Benevento illeri Arkeoloji, Güzel Sanatlar ve Peyzaj Müfettişliği tarafından yayınlanan bir basın açıklamasıyla duyuruldu.

Türk Kökenli Avarların Avrupa’daki Antik DNA’ları İnceleniyor

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının liderliğindeki multidisipliner bir araştırma ekibi, 6. yüzyılda Avrupa'nın Karpat Havzası'na yerleşen Avar dönemi Türk kökenli toplulukların sosyal dinamiklerini yeniden yapılandırmak için antik DNA verilerini açık bir arkeolojik, antropolojik ve tarihsel bağlamla birleştirdi.

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

Kibyra Yuvarlak Planlı Çeşme Yapısı (Tholos Nymphaion)

Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Kibyra antik kentinde bilimsel kazı çalışmaları 2006 yılında başlatılmış ve halen T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izin ve destekleriyle, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi adına Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru başkanlığındaki bir ekip tarafından sürdürülmektedir.

İstanbul’umuza Bir Müze Daha Kazandırdığımız İçin Heyecanlıyız

Kazlıçeşme, ismini surların önündeki fetih ordusunun suya ihtiyacı olan askerlerine adeta suyun kaynağını işaret eden kaz sürüsünden almış. Sur dışı olarak burası, fetih sonrasında önce deri işleme, sonra sanayi bölgesi kimliğiyle gelişmiş. İçinde Kazlıçeşme Sanat binasının da bulunduğu alan, 19. yüzyıl ortasında askeri fabrika işçileri için hastane olarak hizmet vermeye başlamış.

Bir Keşfin Hikayesi

Anadolu toprakları 2023 yılında da birbirinden değerli arkeolojik keşiflerle şenlendi. Dünyanın başka hiçbir coğrafyasında bulunmayan arkeolojik zenginliğe sahip olan ülkemiz, gerçekleştirilen kazılar ve araştırmalarla her geçen yıl daha da önemli bir konuma ulaşmaktadır. Bu yıl, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan pek çok kültür varlığımız,  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yürütmüş olduğu çalışmalarla ait olduğu topraklara getirildi.

130 Bin Yıllık Dünyanın En Eski Hayvan Heykeli Keşfedilmiş Olabilir

İlk bakışta, bu sadece garip bir şekilde simetrik bir kaya gibi görünebilir. Ancak araştırmacılar yakın zamanda bu nesneyi daha derinlemesine incelediler ve bunun tarih öncesi döneme ait bir vatoz heykeli olabileceğini düşündüler. Eğer bu doğruysa, bu kalıntı başka bir hayvana ait bilinen en eski sanat eseri olacaktır.

Devasa Bir Etrüsk Mezarı Keşfedildi

Büyüleyici bir antik uygarlık olan Etrüskler, MÖ 8. ve 3. yüzyıllar arasında bugün İtalya'da Toskana, batı Umbria ve kuzey Lazio olarak bildiğimiz bölgede yaşamışlardır. Tarihçilerin bu ilgi çekici kültür hakkında sahip oldukları sınırlı bilgiye rağmen, Latin edebiyatı onların varlığına dair bazı referanslar sunmaktadır. Ancak Etrüskler hakkındaki temel bilgilerimiz mezarlarındaki arkeolojik keşiflerden gelmektedir.

İkiz Bebekler Kabartmalı Tek Antik Yunan Mezar Steli

Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi, antik Yunanistan'dan günümüze ulaşan tek kucakta ikiz bebek oyması olan bir mezar steli parçasını gün ışığına çıkardı. Bir çift kadın elinin kucakladığı mermer bebekler MÖ 4. yüzyıla tarihleniyor ve muhtemelen doğum sırasında ölen bir kadının mezar işaretinin bir parçasıydı.

44. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu Nevşehir’de Gerçekleştirilecek

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığı, yaptığı açıklamada, 44. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu’nun, 27-31 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nde gerçekleştirileceğini duyurdu.

Antik Çağlarda Kadın, Doğum ve Hurma İlişkisi

Binyıllardır süre giden kadın ve hurma ilişkisinden yalnızca bir kesit sunmayı hedefleyen bu çalışmanın çıkış noktasını; arkeolojik belleğimize kazınmış bir görsel ile bir mitosun sunduğu detaylar oluşturur. Bununla birlikte görece geri planda kalmış olan bu detaylar bizlere kendi hikayelerinin çok ötesinde derin bir kültürel ve bilimsel ilişkinin de kapılarını aralar.

Anadolu’da Neolitik Çağ Kadın Figürinleri ve Anlamları

“Yalnızca kendi varlıklarını sergileyen nesnelerin tersine, bir yontu ya da bir resim her zaman yalnızca kendi varlığını değil, başka bir şeyi de sergiler” demiştir Alberto Giacometti. İnsan, ortaya koyduğu herhangi bir eserde salt gözlemlediği bir formu meydana getirmiş olmamalıdır. Ona yüklediği anlamlar bütününü taş, kil, ahşap, maden, kemik gibi hammaddelere aktarmış ve formu dışında objelere dönüştürmüştür.

Kadının Şişmanlığının Tarihsel Evrimi

Yıl 1984. Üniversite sınavlarında Tiyatro ya da Tarih Bölümünü isterken hasbelkader Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünü kazandım. Hititoloji dersi ilk etapta gözümü korkutmuş, bu bölümden sittinsene mezun olamayacağımı düşünmüştüm. Sabahın köründe, perdeleri kapatılan sınıflarda slayt gösterileri ise öğrencileri uykuya geçirecek tarzdaydı. Eskiçağ insanının eserleri pek fazla ilgimi çekecek türden değildi.

Çağlar Boyu Kadın

Paleolitik Dönemde bereketin simgesi olarak görülen kadınlar, kısacık hayatları boyunca sürekli bir yaşam mücadelesi vermenin yanında art arda gebe kalıp neslin devamını da sağlamıştır. En erken sanat örneklerinden biri olan ve bilim insanlarınca “Venüs” olarak adlandırılan kadın heykelcikleri, kadının bereket ile ilişkilendirilmesinin birer sembolüdür. Büyük göğüslere ve kalçaya sahip olan bu heykelciklerin doğurganlığı ve üretkenliği temsil ettiği düşünülmektedir.

Antik Yunanistan’da Akıl ve Akıl Hastalıkları Modelleri: Platonik Model

Bu makale, Klasik Yunan Antik Çağında zihin ve akıl hastalıkları hakkındaki fikirlerin tarihine ilişkin kapsamlı bir çalışmanın bir parçasıdır. Önceki makalelerde Homerik destanlar, İlyada ve Odysseia’da yer alan zihinsel işlev, zihinsel rahatsızlık ve tedavi kavramları ele alınmıştı. Devam eden diğer çalışmalar tıbbi fizyolojik bakış açıları ve bu alandaki felsefi kavramların sosyal psikolojik bağlamı ile ilgilidir.

Eski Yunan Mitoslarında İntiharlarıyla Konu Olan Kadın Kahramanlar

Antik çağdan günümüze ulaşan tarihî, edebî ve felsefî metinler, Eski Yunanlı’nın intihara bakışına dair önemli veriler sunar. Buna göre Eski Yunanlılar, intiharı, bireyi, kendini öldürmeye iten sebepler ve şartlar göz önünde bulundurarak, onurlu ya da alçakça bir davranış olarak nitelendirirdi.

Hitit Arşivlerinde Akıl Hastalıklarına Dair Bazı Gözlemler

Akıl ve ruh sağlığının yerinde olması tam anlamıyla sağlıklı olabilmenin en temel unsurlarındandır. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre ruh sağlığı “bireyin kendi yeteneklerinin farkına vardığı, yaşamın normal gerginlikleriyle başa çıkabildiği, üretken, verimli bir şekilde çalışabildiği ve içinde yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği bir iyilik hali”dir.

Eski Mezopotamya’da Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri

Eski Mezopotamya’dan günümüze kalan tıbbi metinlerle, Maqlȗ ve Šurpu gibi büyü metinleri, tıbbın gelişmişlik düzeyiyle bağlantılı olarak, ruhsal hastalıklar konusunda, o dönemlerde akla uygun açıklamaların yapılamadığını ve yaşanılan rahatsızlıkların nedeninin tanrı, iblis, ruh ve büyü gibi doğaüstü güçlerle ilişkilendirilerek açıklandığını göstermektedir.

Roma Şarabının Tadı Nasıldı? Görünüşe Göre Biraz Baharatlı

Günümüz insanlarının bir ya da iki kadeh şaraptan hoşlandığını düşünüyorsanız, Romalıları duyana kadar bekleyin. Şarap içmeyi çok sevdikleri, hatta şarap yapımını izlemenin bir eğlence biçimi olarak görüldüğü biliniyor. Peki Roma şarabının tadı, kokusu ve görünüşü gerçekte nasıldı? Romalıların şarap yapımında kullandıkları kil kapları analiz eden yeni bir çalışma bu sorunun cevabını ortaya çıkarmış olabilir.

385 Milyon Yıllık Dünyanın En Yaşlı Ormanı

Dünya'daki ağaçların sayısının Samanyolu'ndaki yıldızlardan üç trilyon fazla olduğu tahmin ediliyor. Bu odunsu harikalar gökyüzündeki karbondioksiti sünger gibi çeker, toprağı erozyona karşı destekler, ekosistemler arasında su döngüsü sağlar ve sayısız yaşam biçimini destekler. Ve büyük ölçüde onların sofistike kök sistemlerine teşekkür etmeliyiz.

Moğolistan'da Daha Önce Keşfedilmemiş Bir Duvar Sistemi Araştırılıyor

Çin Seddi'nin Moğolistan'a uzanan ve şekli nedeniyle Moğol Arkı olarak bilinen bir bölümü bulunmaktadır. Araştırma ekibi, Çin'deki duvarla karşılaştırıldığında, Moğolistan'daki yay üzerinde çok az çalışma yapıldığını belirtiyor. Bu yeni çalışmada, çeşitli yaklaşımlar kullanarak duvar hakkında daha fazla bilgi edinilmeye çalışılmıştır.

İkizlere Hamile Olduğu Keşfedilen Genç Mumya

Mısır'da arkeologlar tarafından keşfedilen, doğum sırasında ölen 14-17 yaşlarındaki genç bir kadına ait mumyalanmış kalıntıların ortaya çıkardığı trajik hikâyenin tamamı. Bulguyu aynı anda hem dehşet verici hem de olağanüstü kılan şey, bir fetüsün plasentanın pelvik bölgede, diğerinin ise göğüste bulunması ve yaklaşık 1.500 yıl önce doğum sırasında çözülmemiş komplikasyonlara işaret etmesidir.

İskit Sadaklarının İnsan Derisinden Yapıldığı Keşfedildi

Antropologlardan oluşan çok kurumlu bir ekip, Ukrayna'daki kazı alanlarında bulunan iki antik İskit deri parçasının insan derisinden yapıldığını keşfetti. Açık erişimli PLOS ONE sitesinde raporlanan projelerinde grup, Yunan tarihçi Herodot'un antik İskit savaşçılarının belirli davranışlarına ilişkin bir anlatımını test etti.

Bir Göktürk Kağanının Yüzünün Tasvir Edildiği Kemer Tokası Keşfedildi

Doğu Kazakistan'da Batı Göktürk dönemine ait bir kurgan ve pek çok yeni eserler tespit edildi. 2021 yılındaki kazılarda Eleke Sazı Kağan kompleksindeki kurgan alanında, Göktürk soyuna mensup olan ve Suyab'taki Türk kağanı adına On-Ok ilini yönetmekle görevlendirilen Tiginin şahsi eşyaları bulundu.

İnsanlığın En Eski Sanatlarından Biri Yok Oluyor

Eski insanlar 45 bin yıldan daha uzun bir süre önce Endonezya mağaralarına bazı sahneler çizdiler, ancak sanatları hızla yok oluyor. Araştırmacılar, duvar resimleri sonsuza dek yok olmadan önce bu hasara neyin yol açtığını ve nasıl durdurulabileceğini keşfetmeye çalışıyor.

Roma’da Duvarları Eşi Benzeri Görülmemiş Mozaiklerle Süslü Bir Villa Keşfedildi

Roma'daki arkeologlar, geç Cumhuriyet dönemine ait lüks bir villada, Roma dünyasının hiçbir yerinde benzeri olmayan, tasarım ve malzeme açısından çok karmaşık muhteşem bir duvar mozaiği keşfettiler. MÖ 2. yüzyılın son on yıllarına tarihlenen mozaik o kadar istisnai ki, villanın sahibinin senatörlük rütbesine sahip olduğuna işaret ediyor ve antik kaynakların Palatine'nin kuzeybatı kanadındaki senatörlük ailelerine ait büyük konutlarla ilgili anlatımlarını doğruluyor.

Tanzanya'da Bulunan Dev Kafalı Esrarengiz Figürler

2018'de arkeologlar Tanzanya'nın merkezindeki Swaga Swaga Av Hayvanları Koruma Alanı'nda şaşırtıcı bir keşif yaptı: daha önce belgelenmemiş 52 kaya sığınağı, bilinçli bir şekilde kaya sanatı ile boyanmıştı. Zamanla, bir kaçı hariç hepsi büyük ölçüde yıpranıp yok olmuştu; ancak korunmuş olanlardan biri tam bir muammaydı.

İspanya’da Keşfedilen Mezar Steli Arkeolojik Varsayımları Altüst Ediyor

İspanya'nın güneybatısında kazı yapan bir arkeolog ekibi için, Tunç/Demir Çağına ait bir stel (önemli bir bireyi betimleyen oymaların bulunduğu mezar taşı levhası) bulmak yeterince heyecan verici olabilirdi. Ancak, oymaların tarih öncesi çağlarda cinsiyet ve sosyal rolleri nasıl temsil ettiğine dair uzun süredir devam eden yorumlara meydan okuyan bir stel bulmak, ekibin en çılgın hayallerinin ötesindeydi.

İtalya Toskana'da Apollon Sauroctonos Heykeli Keşfedildi

Toskana'daki San Casciano dei Bagni'de bulunan antik Etrüsk ve Roma kutsal hamamlarında yapılan arkeolojik kazılarda olağanüstü bir eser daha ortaya çıkarıldı: Apollon Sauroctonos'un (Kertenkele Öldüren Apollon) mermer heykeli, bir ağaca yaslanmış ve gövdesine tırmanan bir kertenkeleyi yakalamak üzere olan genç Apollon'u tasvir etmektedir.

Nötron Görüntüleme Fosillerin ve Arkeolojik Eserlerin Gizli Sırlarını Nasıl Ortaya Çıkarıyor?

Parçalanmış timsah, resmi olarak Confractosuchus. Avustralya'da bir kaya parçasını temizleyen buldozer bir taşı parçalara ayırdığında keşfedilmiştir. Parçalanmış kayanın açıkta kalan kısımları, içinde fosiller olduğunu açıkça ortaya koyuyordu, ancak bu keşfin daha sonra Kretase Dönemi'nden eşi benzeri görülmemiş bir yaşam görüntüsünü ortaya çıkaracağına dair hemen hiçbir işaret yoktu.

Balıkesir Arkeoloji Buluşmaları Sempozyumu 2023 “Mysia ve Çevre Kültürleri Araştırmaları”

İnsanlığın geçmişten günümüze olan serüveninin bilgisini barındıran kültür varlıklarının yüklediği sorumluluğun bilinciyle yola çıkan Balıkesir Kent Konseyi ve Büyükşehir Belediyesi’nin, Balıkesir Valiliği’nin teşvikiyle, 2020 yılından bu yana il dâhilinde sürdürülmekte olan arkeoloji ilgisindeki araştırmaları bir araya getirdiği platform, çalışmalarına “Balıkesir Arkeoloji Buluşmaları” çatısı altında, 2021 yılında “Mysia ve Çevre Kültürleri Sempozyumu”, 2022 yılında “Kültür Varlıkları ve Sürdürülebilirlik Sempozyumu” serileriyle devam etmiştir.

Sırbistan'da Roma Dönemi Kanatlı Fallus Rüzgar Çanı Bulundu

Sırbistan'ın doğusunda bulunan ve bir zamanlar Roma'nın Moesia Superior eyaletinin başkenti olan Viminacium'da yapılan yeni bir araştırmada dikkat çekici bir bulguya ulaşıldı. Arkeologlar kentteki son araştırmalarına başlar başlamaz, rüzgar çanı 'ev bekçisi' olarak bilinen, kanatlı bir fallus şeklinde olan ve tılsım görevi gören tintinnabulum adı verilen benzersiz bir nesneyle karşılaştılar.

4500 Yıl Önce İspanya’da Yaşayan Kadın İki Kafatası Ameliyatından Sağ Kurtulmuş

İber Yarımadası'ndaki bir Bakır Çağı mezarlığından çıkarılan bir kadın iskeletini inceleyen araştırmacılar, bu kişinin ölmeden önce kafasından iki ameliyat geçirdiğine dair açık ve net kanıtlar keşfetti. Ancak bunlar ciddi ve invaziv cerrahi prosedürler olsa da, kadın bu eski tıbbi tedavilerden kurtuldu ve en azından birkaç ay daha, hatta muhtemelen daha uzun süre yaşadı.

Sardinya Kıyılarında 30 Binden Fazla Roma Dönemi Sikke Bulundu

Sardinya'nın kuzeydoğu kıyılarının derinliklerinde, bir dalgıcın güneş ışığında parlayan bir şey keşfetmesi, dikkate değer bir sualtı hazinesine yol açtı. İtalya Kültür Bakanlığı yaptığı açıklamada, 4. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen on binlerce antik tunç sikkenin, Akdeniz adasının Arzachena kasabası yakınlarındaki sahilinden bir taş atımı uzaklıkta, deniz otlarının arasında bulunduğunu duyurdu.

Bir Kadının Mezarında Keşfedilen Demir Katlanır Sandalye

Almanya, Bavyera, Endsee'de 6. yüzyıldan kalma bir kadın mezarında keşfedilen demir katlanır sandalye, bir toprak blok içinde çıkarıldıktan bir yıl sonra tamamen kazıldı. Sandalye, bulunmasının ardından kazı, çalışma ve laboratuvar koşullarında konservasyon için Bavyera Eyaleti Anıtları Koruma Ofisi'ne (BLfD) götürüldü.

İsviçre’de Tunç Çağı Takı Seti Bulundu

Arkeologlar, kuzeydoğu İsviçre'nin Thurgau kantonundaki Güttingen'de yeni sürülmüş bir havuç tarlasında bir dizi Tunç Çağı kadın takısı ortaya çıkardı. MÖ 1500 yıllarına tarihlenen set, tunç çivili disklerden yapılmış bir kolye, iki spiral parmak yüzüğü, toplu iğne başı büyüklüğünde yüzden fazla kehribar boncuk ve tunç ve altın tel spiraller içeriyor.

Sualtı Kazısı Tamamlanan Roma Batığı Restore Edilecek

Sicilya'da, Temmuz 2020'de Misiliscemi belediyesinin, Trapani sahilinde Marausa mevkii yakınlarında, kıyıdan sadece 100 metre uzaklıkta ve sadece 2 metre derinlikte bulunan, korunması ve içeriği açısından olağanüstü öneme sahip 11 metre uzunluğundaki antik bir Roma ticari nakliye gemisinin enkazının kurtarılması çalışmaları tamamlandı.

Luksor'daki Esna Tapınağı'nın Astro-Teolojik Sırları

Mısır-Alman arkeoloji misyonu, Luksor'daki Esna Tapınağı'nın duvarlarında ve tavanlarında, gök cisimlerini ve bir zodyağı temsil eden tanrı ve tanrıçalar da dahil olmak üzere astro-teolojik (yıldızlara ve diğer göksel cisimlere tanrı olarak ibadet etme veya tanrıların göksel cisimler ile ilişkilendirilmesi) sahneleri tasvir eden daha orijinal kabartmalar ve gravürler ortaya çıkardı.

Roma Dönemine Ait Kafatası Tümörü Tespit Edildi

Centro Nacional de Investigación sobre la Evolución Humana'daki (CENIEH) multidisipliner bir ekip, Virtual Archaeology Review dergisinde İber Yarımadası'ndaki bir kafatasında bulunan Roma dönemine ait bir meningioma (kafatası tümörü) üzerine bir makale yayınladı. Bu kafatasının bulunması, aynı kişideki kafatası lezyonlarının belirtileriyle birlikte, geçmiş nüfusların sağlığı hakkında yeni veriler sunuyor.

4200 Yıl Önce Yaşamış Kadının Yüzü Yeniden Canlandırıldı

4 bin yıldan daha uzun bir süre önce, bugünkü İskoçya'da ölen genç bir kadın, taşla kaplı bir mezarın içine çömelmiş bir pozisyonda gömüldü. Kadın, 1997 yılında bir taş ocağında kazı yapanlar tarafından beklenmedik bir şekilde kemikleri ortaya çıkarılana kadar binlerce yıl boyunca gömülü kaldı.

Uluburun Batığında Bulunan Kalay Külçelerin Kaynağı Konusundaki Anlaşmazlık Sürüyor

Yaklaşık 3300 yıl önce, tonlarca nadir metal taşıyan bir gemi Akdeniz'de, günümüz Türkiye'sinde Uluburun'un doğu kıyılarında battı. Bilim insanları, 1982 yılında keşfedilmesinden bu yana, Geç Tunç Çağı olarak bilinen döneme hâkim olan insanları ve siyasi yapıyı daha iyi anlamak için Uluburun batığının içeriğini inceliyor.

Polonya’da Roma Dönemi Bir Mezarda Bulunan Kaplumbağanın Sırrı Ne?

Kuzey Polonya'daki antik bir mezarda bulunan, Avrupa gölet kaplumbağasının kalıntıları, MS 1. ve 5. yüzyıllar arasında Barbaricum'da (yani Roma İmparatorluğu'nun dışında) yaşayan Gotik ve diğer Cermen halklarıyla ilişkili bir Roma Demir Çağı kültürü olan Wielbark kültürüne yeni bir ışık tutabilir.

Multidisipliner Ekip Geç Tunç Çağı Kremasyon İşleminin Ayrıntıları Ortaya Çıkarıyor

Ölü yakma işlemlerinin (kremasyon) arkeolojik incelemesinde, örneğin ölüm yaşını veya cinsiyeti güvenilir bir şekilde belirlemek için ölen kişi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek genellikle zordur. Bu durum, özellikle ölü kalıntılarının genellikle önce odun yığınları üzerinde yakıldığı ve ardından çömleklerde (urne) toplandığı Geç Tunç Çağı araştırmaları için büyük bir engel teşkil etmektedir.

Pompeii Kurbanlarının Pek Çoğunun Havasızlıktan Öldükleri Anlaşıldı

Arkeologlar, kimyagerler ve çevre bilimcilerden oluşan çok kurumlu bir ekip, MS 79'daki Pompeii patlamasının kurbanları üzerinde taşınabilir X-ışını floresanı kullanarak bu kişilerin muhtemelen havasızlıktan öldüğünü tespit etti. Grup sonuçlarını PLOS ONE dergisinde yayınladı.

Kemgöz Mozaiği

“Elemtere fiş kem gözlere şiş”. Nazar, en eski doğu inançlarından günümüze kadar gelmiş, art niyetli düşüncenin (haset) ifadesidir. Günümüzde, nazardan korunmak için kullanılan (apotropeik) boncuklar, aslında göz ve bakışı sembolize eden ve kökeni Antik Çağa uzanan bir uygulamadır.

Karahantepe’deki ‘Büst’: Şaman Başı?

Karahantepe’nin sembolü haline gelen “falluslu havuz”un en dikkat çekici unsurlarından biri de “baş” heykeli. Hafif oval planlı olacak şekilde kayadan oyularak yapılan ve içi fallus biçimli dikitlerle bezeli olan havuzun orta üst kenarındaki bu “büst”ün neyi betimlediği ciddi merak konusu.

8 Bin Yıllık Çocuk Mezarında Bulunan Taş Boncuklardan Oluşan Kolye Yeniden Birleştirildi

Çeşitli Avrupa ülkelerinden araştırmacılardan oluşan bir ekip, tahrip olmuş bir Neolitik kolyeyi özenle yeniden birleştirdi. Boncuklar, Ürdün'ün güneyindeki ünlü Ba'ja arkeolojik alanında bulunan 8 bin yıllık bir çocuk mezarından çıkarılmıştı. Yeni analizler Neolitik kültürün ticaret, sanat ve sosyal karmaşıklıklarına dair büyüleyici bilgiler ortaya çıkardı.

Antik Dünyada Büyü ve Büyü Ritüelleri

“…ve on üç bakır iğne al. İkisini kulaklara, ikisini gözlere, birini ağzına, ikisini göğüslerle karın arasındaki kısma ve birer tanesini ellere, iki tanesini cinsel organa, iki tanesini ayak tabanlarına batır. Her birini batırırken ‘onun vücudunu böyle iğneliyorum ki kimseyi değil de yalnız beni hatırlasın, beni düşünsün’ de.”

Değirmen ve Bordo

Değirmen Kültürü, insanlığın faydacı ve pratik felsefesinin doğa ile ilişkisine kadar uzanan mekânsal konuların sonucudur. Doğal olarak dinamik akış içeriğine sahiptir. Döngüsel süreç, felsefi değerden bağımsız olmayan şeylerle ilgilidir.

Dönen Çarklar ve Dönüşen Emek: Değirmen Manzaralarında Kadın İmgesi

Endüstri öncesi üretimde, değirmenler doğa ve insan bedeninin fiziki ihtiyaçları arasında bir katalizör görevi görmekteydi. Su ve yel/rüzgâr gibi doğa parçalarının itici kuvveti ile dönen çarkların, birtakım maddeleri öğütmek, parçalamak üzere ezici bir kuvvete kavuşumunu sağlayan değirmen, bir imge olarak 17. yüzyıl itibariyle resim sanatında pitoresk bir görüntüye kavuşturulmuştur.

Eski Önasya’da Büyü Ritüelleri

Eski toplumlar kendilerini kirlilik, şiddet, korku, doğal afetler, doğaüstü varlıklar ve hastalıklar gibi kötü olaylardan korumak için tanrılarla iletişim kurmaya yönelik ritüeller uygular. Önceden belirlenmiş kurallara göre yapılan uygulamalar çivi yazılı tabletlerde de anlatılır. 

Prehistorik Kaya Sanatı Tırmanma Hakkında Önemli Detaylar Sunuyor

Cambridge Arkeoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmaya göre, İspanyol Levanten kaya sanatı doğu İspanya topluluklarının tırmanma konusunda nasıl uzmanlık geliştirdiğini ve uzman ekipman kullanımıyla ilişkili riskleri en aza indirmek için nasıl önlemler aldığını gösteren birer delil niteliğinde.

Mağarada Bulunan Kafatasları ve Kandiller, Roma Döneminden Kalma Bir Büyücülük Uygulaması mı?

Biri İsrail Eski Eserler Kurumu'ndan, diğeri Bar-Ilan Üniversitesi'nden bir çift arkeolog, İsrail'deki bir mağarada Roma dönemi büyücülük uygulamalarına dair kanıtlar buldu. Eitan Klein ve Boaz Zissu, Harvard Theological Review dergisinde yer alan çalışmalarında, son 14 yılda Te'omim Mağarası'ndan çıkarılan eserleri incelediler.

Efsaneden Gerçeğe: Güney Afrika'daki Tek Boynuzlu Atlar

Tek boynuzlu yaratıklar dünyanın dört bir yanındaki mitlerde bulunur. Farklı kültürlerdeki tek boynuzlu atların birbirleriyle çok az ilgisi olmasına rağmen, Avrupa düşüncesinde birden fazla çağrışımları vardır.

Balıklıgöl Heykeli

Literatürde "Urfa Adamı" olarak da bilinen Balıklıgöl Heykeli'nin  "erkek cinselliğini sembolize ettiği" yaygın bir kanı. Bu yorumun en temel nedeni, çağdaşları Göbeklitepe ve Karahantepe'de de rastlanan fallus sembolizminin zamanla Mezopotamya'da şekillenecek "babatanrı" anlayışına giden sürecin ilksel işaretleri olduğu şeklindeki varsayım. Ne var ki, döneminin koşulları ışığında yakından bakıldığında, heykelin pekâlâ farklı yorumlara açık olduğu söylenebilir.

Antik Çağ Mozaiklerinde Sembolizm ve Kişileştirme (Personifikasyon)

Sembolizm ve kişileştirme yoluyla nesne veya kavramların hikmetini vurgulamanın en çarpıcı örnekleri mevsimler, aylar, zodyak (burçlar) gibi zamanın çeşitli evrelerinin tasvir edildiği astronomik ve astrolojik içerikli personifikasyonlardır. Mevsimler ikonografisi, Yunan mitolojisinde doğanın dengesini ve iklimsel değişiklikleri sembolize eden Hora’lara dayandırılsa da kökeni Mezopotamya ve Mısır’a kadar dayanır.

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER